Sertaç Virancık / Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Editörü
Twitter: @SertacW
Saraybosna ve Belgrad'a geçen yılın aralık ayında gitmiştim. Blog'daki ilk
yazım, Saraybosna ile ilgiliydi. Şimdi ise sizlere Bosna'dan Sırbistan'a
geçişimi ve Belgrad'daki izlenimlerimi anlatacağım...
KESİNLİKLE KALEMEGDAN'A GİDİN
Saraybosna otogarından yaklaşık 50 lira vererek otobüs biletini aldım ve 4 saatte Sırbistan sınırına geldik. Pasaport kontrolünü sorunsuz geçip, sabah 04.20’de Belgrad’a vardım. Daha
güneş doğmamıştı. Hemen bir hostel bulmalıydım. Sağa
sola bakınırken, otobüs duraklarının orada bir hostele girdim. Fakat hiç
beğenmedim.
Otogarın sağ tarafını komple dolaştıktan sonra sol tarafında kalacak bir yer aramaya başladım. Çok geçmeden bir hostele girdim. Bir binanın en üst katında geceliği 10 Euro'ya yine ortak banyolu bana ait bir oda tuttum. 3 gün kalacaktım. Hemen duş alıp yattım. Öğlene doğru kalktığımda görevliden gezilecek yerleri öğrendim ve Kalemegdan’a gitmek için yola koyuldum.
'SAVA NEHRİ'NE TEPEDEN BAKIN'
Belgrad müthiş bir yer. Balkanlar’ın Paris’i diyebilirim. Balkanlardaki
diğer şehirlere göre çok gelişmiş. Size teker teker “Şuraya gittim, buraya gittim” demeyeceğim. Zaten internette
de gidilecek yerleri bulabilirsiniz.
Fakat Belgrad Kalesi’ni mutlaka gezin. Hayvanat bahçesine gidin. Hayatımda ilk jaguarı orada
gördüm. Bir kurta tellerin arasından ilk defa dokundum. Kaledeki türbeyi
ziyaret edin. Sava Nehri'ne tepeden bakın. Kalemegdan’ı baştan aşağıya dolaşın.
KİLİSE VE CAMİLER ETKİLEYİCİ
Bayraklı Camii’ni mutlaka ziyaret edin. Bir otobüse binip
başka bir yerde inin ve kaybolun. Sora sora dönüş yolunu bulun. Belgrad’da çok kilise var. Hemen hemen hepsine gittim.
Yeni yapılan ve Avrupa’nın en büyük Ortodoks kilisesi olan Beyaz Kilise’yi
mutlaka görün. Kalemegdan’da 1 tane Türk restorantı var. Orada rahatça yiyip
içebilirsiniz. 3 gün boyunca buraları gezdim. En güzeli de Sava Nehri'nin
kıyısında kahve içmekti. Yemek içmek burada da çok ucuz. 15 liraya karnınızı
rahatça doyuruyorsunuz. Üstelik börekleri ve çörekleri çok güzel.
'MERAK ETME UÇAĞIN KALKAR'
Belgrad'daki 3 günün sonunda dönüş biletim Saraybosna’dan olduğu için bu
şehre döndüm. Yoğun bir sis vardı. Taksiciye sisin normal
olup olmadığını sordum. “Ara sıra oluyor, uçağın kalkar” deyince biraz rahatladım. Uçak nasıl
kalkacak derken, tüm uçuşların iptal edildiği anonsunu duydum.
BEDAVADAN MAHSUR
“Ne yapacaktım? Nerede kalacaktım? Üzerimdeki para yetecek miydi?” soruları
kafamda dolanırken, böyle durumlarda bilet aldığınız uçak şirketinin kalacak
yeri masraflarını ve yiyeceklerinizi karşıladığı aklıma geldi. Pegasus bizi
yanıltmadı ve Tuzla’da 4 yıldızlı bir otele yerleştik. Yaklaşık 60 kişilik grup
geceyi otelde geçirecektik. 1 gün daha buradaydık. Hemen çantamı odaya koydum
ve Bosna-Sırp savaşında kullanılan meşhur Tünel’e gittim. Tünel tadilatta
olduğu için kapıdan geri döndük. Sadece dışarıyı duvarlardaki kurşunların
fotoğrafını çekebildik.
MUAZZAM MANZARALAR...
Ardından Vrelo Bosna’ya gittim. Bosna suyunun çıktığı
yer. Müthiş bir orman. Her yer kar bembeyaz. Manzara harika.
Orada 3 saat vakit geçirdim. Ertesi gün bavulları toplamadan uçağın yine sis nedeniyle iptal
olduğu haberi geldi. “Bedavadan mahsur” kalmıştık.
Hemen oteldeki arkadaşlarla Bjelasnica kayak merkezine
gitmeye karar verdik. 50
dakika taksiyle dağa çıktıktan sonra muhteşem bir tesisle karşılaştık. Her şey çok
ucuzdu burada da. 4
saat kalıp akşam üzeri otele gittik. Yemek yedikten sonra dışarı
çıkıp, Başçarşı’ya gittik. Geceyi yine otelde geçirdikten sonra sabah bir kez
daha uçağımızın iptal haberiyle yıkıldık. Artık canımız iyice sıkılmıştı. O günü
de otelde saunada ve çevredeki cafelerde geçirdik. 3 günlük esaretin ardından evime dönebildim. 3 gün önce ailem için aldığım köfteler, çoktan bozulmuştu ve çöpe gitti. Ama Balkanlar'da hiç unutamayacağım dolu dolu bir tatil yapmış oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder